ÖZEL OKULCULUK VE GELECEĞİ

TÜRKİYEDE GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE ÖZEL OKULCULUK VE GELECEĞİ

Bu topraklarda özel okulculuğun ortaya çıkışı, 1856 Islahat Fermanı kapsamında cemaat ve azınlıklara okul açma ve geliştirme hakkı verilmesi ile gerçekleşmiştir.   1924’te kabul edilen Tevhid-i Tedrisat Yasası (Öğretim Birliği Yasası) ile eğitim bütünüyle devlet tarafından sağlanan bir hizmet şeklinde sunulmaya başlanmış ve Türkiye Cumhuriyeti’nin toprak bütünlüğü, beraberliği, birliği ve vizyonu doğrultusunda insan yetiştirilmesi temel alınmıştır. Özel okulların Türk eğitim sistemindeki payı, son yıllarda gerek öğrenci sayısı gerekse de okul sayısı açısından artış gösterme eğilimindedir.

Öncelikle son MEB istatistiklerinin kısa bir değerlendirmesini yapmak faydalı olacaktır.  istatistiklere göre toplam MEB’de kayıtlı öğrenci sayısı 18.885.248 öğrenci olup bu öğrencilerden yaklaşık 1.5000.00 öğrenci özel okullarda öğrenim görmektedir. Özel Okullaşma oranı % 7,56 dır. İçinde bulunduğumuz yıl itibarı ile özel okul öğrenci sayısı tahminen 1.600.000 öğrencinin üzerinde olup yüzdelik dilimi 8,3 leri aşmıştır. Yani son 5 yıl içerisinde iki kat büyümüştür.

Bugün itibarı ile % 8 üzerinde görünen özel okul öğrenci oranının aslında fiili olarak % 5 – % 6’lara inmesi hiç ihtimal dışı değildir. Şuan yaşanan ekonomik daralma da dikkate alındığında bu oranlar hiç kimseyi şaşırtmamalıdır.  .

Talep bu halde bir seyir gösterirken arz neden sürekli artma eğilimindedir? Bu soruya verebileceğimiz cevaplar aşağıdaki gibidir.

Özel Eğitim sektörünün verileri incelenmemektedir.

Fizibilite kültürü deneyimli kurumlar haricinde yok gibidir.

Okul işi moda haline gelmiştir.

Okul açılış standartları düşürüldüğünden yatırım değeri düşük okullar yayılmaktadır.

Kâr ümidi ile küçük girişimcileri heyecanlandırmakta ve yanıltmaktadır.

Gayrımenkul sahipleri, inşaat yatırımcıları, işsiz öğretmenler, okullardan şikayetçi veliler, özel okulların diğer paydaşları bu girişimcilerin aklını çelmekte ve paydaş baskısı ile işe girmektedir.

Reklam tanıtımlar ve artan okullaşma, girişimcileri yatırım açısından sorgusuz dürtülemektedir.

Hal böyle olunca girişimciler girişimleri yapmakta ve maalesef acı gerçekle yüzleşmektedir. Çünkü ekonomik ve istatistik veriler durumun hiç oluşan algı gibi olmadığını işin içinde iken öğretmektedir. Sadece derslik başına düşen öğrenci sayısının 11 olması bile aslında daha işin başında arz taleple ilgili net bir fikir vermektedir. Okul başına düşen öğrenci sayısı 116’dır. Bu rakam akıldan çıkarılmamalıdır. Yani açılan her okul aslında 116 öğrenciye taliptir. Çok ütopik beklentilerle işin içine giren girişimciler çok erken felaketle yüzleşmektedir.

PEKİ NE YAPTIKTA BU HALE GELDİK

Bazı eğitimcilerin öğretime hep kendi düşünceleri doğrultusundaki bir pencereden bakmakta ısrar etmeleri. Bazılarına göre de, okulların kolay ulaşılan yerde olması, gösterişli olması, bilgisayar teknolojisiyle donatılması, en iyi öğretmenlerin alınması, en başarılı öğrencilerin seçilmesi, herkesten fazla burs verilmesi, birkaç yabancı dil öğretilmesi, sınavlarda birinciler çıkarılması, yabancı okullarla işbirliği yapılması nitelikli öğretim için yeterli oluyor. Oysa bu olanakları sunan o kadar çok özel okul var ki; buna rağmen özel okulların resmi okullara oranı %4’lerden yukarılara çıkmıyor. Acaba neden? Pahalı oldukları için mi? Kesinlikle hayır! Yıllık geliri 500 bin liranın üstünde 10 milyondan fazla hane halkının bulunduğu ülkemiz için böyle bir varsayım gerçeğin karşılığı olamaz! Bu söylemin arkasına saklananlar, öğretim konusuna farklı bir pencereden bakmayı aklına getirmeyenlerdir.

Eğitimde bir zamanlar, her düzeyde "eğer inşa ederseniz, gelirler" mentalitesi vardı. Ancak, son yıllarda okul sistemindeki çeşitli değişikliklerin yanı sıra gerçek dünya olaylarının da etkisiyle bir paradigma değişikliği yaşanmaktadır.

Bu paradigma değişiminden önce, "Veliler kendilerini minnettar müşteri olarak görürdü. Şimdi ise, 'Ben buradaki müşteriyim' diyorlar. Eğer bunu söylüyor veya düşünüyorsa, bir ürün satın alma işlemi gerçekleşiyordur

 Artık eğitim pazarının çoğunu seçim yönlendiriyor. Seçeneklerdeki  bu artış ve ailelerin okullardan daha iyi müşteri hizmeti beklemeleri nedeniyle, okullar geleneksel "eğer inşa ederseniz, gelirler" zihniyetine güvenmek yerine, toplumlarındaki ailelerle bağlantı kurmaya çalışmalıdır. Yani:

-Büyük bina gösterişli kampüsler devri bitmiştir.

-Seçme ve yerleştirme sınavlarında elde edilen başarılarının bulunması. 

-Okulun 2. bir yabancı dil eğitimi sağlaması. 

-Eğitim kadrosunun akademik bakımdan donanımlı ve deneyimli olması. 

-Dersler dışında çeşitli sosyal etkinliklerin olması. 

– Okul ücretinin uygun olması.  

– Okul spor takımlarının başarılar kazanması. 

– Okulun sosyal sorumluluk projelerine gösterdiği duyarlılık. 

– Okulun etkin bir reklam politikasının var olması. 

– Okulun anlaşmalı olduğu servis hizmetinin ücret ve kalitesi.   VELİ İÇİN BİRŞEY İFADE ETMEMEKTEDİR

 Artık  Geçmişte Kalan Öğrenci Kayıt Stratejileri Geçerli Değil

Mevcut öğrencilerle olumlu ilişkiler kurmak, araştırmaya dayalı bir bakış açısı ve güçlü kişilerarası bağlantılar gerektirir. "Eski usul" fikirler ve stratejiler kullanan birçok kolej, başvuru sürecinden şüpheleri olan öğrencileri ve velileri artık etkileyemediklerini göreceklerdir.  

Bugünün potansiyel öğrencileri de kendi yaş grubu için oldukça bağlantılı, teknoloji konusunda bilgili ve Kişilikten, özgünlükten veya şeffaflıktan yoksun modası geçmiş stratejiler,  kayıt çalışmalarına engeldir.

Kurumunuzda Öğrenci Kaydı Nasıl Artırılır?

Kabul Kampanyalarınızda Sürekli Markalaşmanın Gücü

İlk adım, tanınabilir bir kimlik oluşturmak için tüm iletişim kanallarında güçlü ve tutarlı bir okul markası sürdürmektir. Özel okulun markası, bir logo ve bir maskottan çok daha fazlasıdır. Diğer okullardan sıyrılmanıza yardımcı olan şey budur. Bu okulun ne hakkında olduğu hakkında ebeveynlere ve öğrencilere verdiğiniz mesaj, eğitim pazarlama repertuarınızda önemli noktaları oluşturur.

Tutarlılık, potansiyel ebeveynler arasında güven ve tanınma oluşturarak kalıcı bir izlenim yaratır. İşte bunun neden önemli olduğu:

Unutulmazlık: Tutarlı bir marka unutulmazdır. Ebeveynler, sürekli olarak okulunuzun logosu, renkleri ve iletişimiyle karşılaştıklarında, akıllarında kalır.

Güven Oluşturma: Güven, ebeveynlerin karar verme sürecinde önemli bir faktördür. Tutarlı markalaşma, profesyonellik ve güvenilirlik sergileyerek güven oluşturur.

Farklılaşma: Eğitim seçenekleri denizinde, belirgin ve tutarlı bir marka okulunuzu öne çıkarır ve ebeveynlerin kurumunuzu seçmesini kolaylaştırır.

Tutarlı Markalaşmayı Nasıl Kurarız

Aşağıdakileri belirleyen kapsamlı marka kılavuzları oluşturun:

Logo Kullanımı: Okul logosunun nerede ve nasıl kullanılacağını belirtin.

Renk Paleti: Markanızla ilişkilendirilen birincil ve ikincil renkleri tanımlayın.

Yazı Tipleri: Tüm iletişim materyalleri için tutarlı yazı tipleri belirleyin.

Slogan: Okulunuzun özünü kapsayan ikna edici bir slogan oluşturun.

İletişim: Tüm platformlarda tutarlı iletişim oluşturun. Broşür, web sitesi veya sosyal medya gönderisi olsun, okulunuzun değerlerini ve güçlü yönlerini yansıtan birleşik bir sesi koruyun.

Dijital Pazarlamanın Gücünü Kullanma

Bugünün dijital çağında, özel okulların kabulü artırmayı hedefleyen stratejik dijital pazarlama kanallarından yararlanmak hayati öneme sahiptir. Çeşitli platformlarda etkili stratejilerin ayrıntıları şöyledir:

Sosyal Medya Etkileşimi: Facebook, Instagram, LinkedIn ve TikTok gibi platformları kullanarak okulunuzdaki canlı öğrenci yaşamını sergileyin. Başarı hikayeleri, etkinlikler ve akademik başarılar paylaşarak ebeveynler ve öğrencilerle olumlu bir çevrimiçi varlık oluşturun.

Mobil Cihazlar Sadece Dersleri Bozmakla Kalmaz, Aynı Zamanda Kayıtları da Artırabilir

Öğrenciler sadece telefonlarında değil. Veliler de öyle. Perficient'e göre, 2020 yılında internet trafiğinin yarısından fazlası (%61) mobil telefonlar aracılığıyla gerçekleşti. Bu rakam her yıl artıyor.

Bir resim bin kelimeye bedelse, bir video milyon kelimeye bedeldir. Video, tüm internet trafiğinin %82'sini oluşturarak, göz ardı edemeyeceğiniz bir kayıt kanalıdır.

insanların ürün ve hizmetler hakkında bilgi edinmek için tercih ettikleri farklı yöntemler şunlardır:

%69'u kısa videolar izler

%18'i metin, web veya blog yazıları okur

%4'ü infografikleri inceler

%3'ü e-kitap veya kılavuz okur

%3'ü web semineri veya sunum izler

%2'si bir arama veya demo isteğinde bulunur

Mezun Ağlarıyla Etkileşim

Mezun ağınızın desteğini kullanmak, kabulleri artırmak için etkili bir stratejidir. Mezunlar, pozitif deneyimlerini paylaşarak okulun itibarına katkıda bulunur. İşte onları dahil etmenin neden önemli olduğu:

Tanıklıklar: Mezun tanıklıkları, okul eğitiminin değeri hakkında otantik içgörüler sağlar. Potansiyel ebeveynler, okulu ilk elden deneyimlemiş olanlardan gelen önerilere daha fazla güvenir.

Tavsiyeler: Mezunlar, önemli bir tavsiye kaynağı olabilir. Okulu arkadaşlarına, ailelerine veya meslektaşlarına tavsiye etmeleri için teşvik edin ve kabul kampanyanızın etki alanını genişletin.

Düzenlenmiş Etkinlikler: Mezun etkinlikleri düzenlemek, bir topluluk duygusu oluşturur ve okulun mezunları üzerindeki olumlu etkisini sergileme fırsatı sağlar. Bu etkinlikler, mezunların mezunlarının okulun mezunlar üzerindeki pozitif etkisini gözlemleyen potansiyel aileleri çekebilir.

Açık Okul ve Sanal Turların Gücü

Yeni öğrencileri çekmek için en etkili stratejilerden biri Açık Okul günlerinin düzenlenmesi ve Sanal Turların düzenlenmesidir. Bu girişimler, kabul sürecine kişiselleştirilmiş bir dokunuş sunarak potansiyel ebeveynlere ve öğrencilere derinlemesine bir deneyim sağlar. İşte önemli oldukları nedenler:

Güven Oluşturma: Açık okul günleri, okul ve potansiyel aileler arasında yüz yüze etkileşim sağlayarak güven oluşturur. Sanal Turlar ise uzaktan katılım için erişilebilirlik sunarak şeffaflık yoluyla güven ilişkisi kurar.

Öğretim Kadrosunun Uzmanlığını Vurgulama: Açık Okul günleri veya kişiselleştirilmiş Sanal Turlar sırasında öğrencilere ve ebeveynlere, öğretim kadrosunu tanıtın. Öğretim üyelerinin başarılarını, öğretim yöntemlerini ve okulun akademik mükemmelliğe olan bağlılığını vurgulayın.

Kültürel Tanıtım: Bu etkinlikler, okulun eşsiz kültürünü ve değerlerini sergileme fırsatı sunar. Öğrenci performansları, tanıklıklar veya etkileşimli oturumlar aracılığıyla okulun kültürünü aktarmak, prensipleriyle uyumlu aileleri çekmek için önemlidir.

Yerel İşletmelerle İşbirliği Yapmanın Okul Kabul Kampanyalarında Gücü

Yerel işletmelerle işbirliği yapmak, özel okul kabullerinde bir oyun değiştirici olabilir. Bu strateji, geleneksel pazarlama çabalarının ötesine geçerek potansiyel öğrencilerin çeşitli ağlarına erişim sağlar. İşte bunun neden ve nasıl işe yarayabileceği:

Hazır Ağa Erişim: Restoranlarla işbirliği yaparak, okul ebeveynlerine yemeklerde %10 indirim sunabilir ve onlar için doğrudan bir kanal oluşturabilir ve okulunuz için potansiyel gelir elde edebilirsiniz.

Görünürlüğün Artırılması: Bir kahve dükkanıyla işbirliği yaparak okul temalı etkinlikler veya çalışma oturumları düzenleyin. Bu, okulu toplum içinde tanıtır ve ebeveynlerin okul hakkında daha fazla bilgi edinmeleri için samimi bir ortam sağlar.

Karşılıklı Faydalar: Bir yerel spor salonuyla ortaklık kurmak, paylaşılan promosyonlara yol açabilir. Kayıtlı öğrenciler indirimler alabilir ve spor salonu, okul topluluğundan potansiyel müşteriler kazanabilir.

Kayıt stratejisinin yetersizliği nedeniyle daha az öğrenci kaybetmek için, kolej kayıt ekibinin  alışılmışın dışında düşünmesi gerekir. Hedef kitlenizdeki potansiyel öğrenciler için en iyi neyin işe yaradığını bulmak için yaratıcı olun ve deneyin.

Kaydınızı artırmanıza yardımcı olmak için,  kurumunuzda uygulayabileceğiniz  bazı yönetemler

Kayıt Yolculuğunu Hiper Kişiselleştirilmiş Bir Deneyim haline Getirin: Potansiyel kolej öğrencileri ve velileri kendilerini sırada bir numara gibi hissetmek istemezler. Bunun yerine, öncelikli olduklarını bilmek isterler. Onlar için özel olarak tasarlanmış özel mesajlar, sıradan dijital pazarlama taktiklerinden sıyrılır. İletişim ve temas noktaları gönderirken bunları son derece kişiselleştirin. Bunu, potansiyel öğrencileri belirli bir danışmana veya rehber öğretmene atayarak, sorularına veya deneyimlerine göre uyarlanmış özelleştirilebilir materyaller sağlayarak ve hatta kayıt sürecindeki adımları teşvik ederek (kayıt adımlarını tamamlamak için hediye veya küçük burslar sunmak gibi) yapabilir

Değerli hatırlatmalar göndermek için SMS'i kullanın

Günümüzdeki okul programlarına kayıtlı öğrenciler ve veliler dijital reklamlar ve mobil cihazlardaki mesajlarla bombardımana tutulmaktadır. Stres eklemek istemezsiniz, ancak teknolojiyi kullanarak ve öğrenci ve velileri ile onların parmaklarının ucundaki araçlarla iletişim kurarak avantaj sağlayabilirsiniz.

SMS bildirimleri ve hatırlatıcılar bu görevi yerine getirmenin bir yoludur. Velilere önemli tarihler, yeni programlar ve dersler hakkında hedeflenmiş hatırlatıcılar gönderin veya kişisel kabul süreçlerinde neler olduğu hakkında bilgilendirin.

Bunu yapmanın en iyi yolu, okulunuzun OKUL BİLGİLENDİRME platformunu kullanmaktır. Bu şekilde, tüm süreç boyunca en güncel iletişim bilgilerine sahip olduğunuzdan emin olabilirsiniz. Ayrıca, personelin hangi öğrencilerin belirli hatırlatıcıları aldığını net bir şekilde görebilirsiniz.

Ebeveynleri Elçiler Olarak  Kullanın

Okul için elçi olarak ebeveynleri işe alarak maliyetlerden tasarruf edebilirsiniz. Şu anda okula kayıtlı çocukları olan yetişkinler, kilise, iş ve etkinliklerde diğer ailelere ulaşabilirler. Çocukları öğrenci oldukları için, ellerindeki en büyük ağızdan ağıza iletişimdir.

Erişebildiğiniz tüm ücretsiz kaynakları kullanmalısınız. Bir ebeveyn elçi programı başlatarak, çabalarını teşvik ederken kayıtları artırabilirsiniz. Bu, bugün kolayca başlayabileceğiniz bir özel okul pazarlama stratejisidir. Özel okullar için pazarlama silahlarınızın her biri bir ücretli hizmet değildir, sahip olabileceğiniz en iyi referanslar, çocuğunun nasıl eğitildiğinden memnun ebeveynlerdir.

İç Velileri  Takip Edin

Özel okula kayıtlı olan mevcut aileler, ilk önce kayıt teklifinde bulunmanız gerekenlerdir. Aynı öğrencileri devam ettirerek, bu koltukları doldurmaya devam edersiniz. Ayrıca, diğer bir seçenek yerine sizin özel okulunuzu düşünenlere iyi görünür. Özel bir okulu pazarlamak genellikle koltukları doldurmak üzerine odaklanır, bu yüzden organizasyonunuzla ilgili başka bir yılı düşünmeye devam eden aileleriniz varsa, bırakın onlar onu alsın. Çoğu zaman, bu düşünce, söz konusu aileyle uzun vadeli bir iyi niyet oluşturacaktır.

Ebeveynler sosyal medyada, web sitesinde veya yüz yüze ilgilendiklerini ifade ettiklerinde, hızlı bir şekilde takip etmelisiniz. Sizi profesyonel olarak görecekler ve etkili iletişim kurmanın keyfini çıkaracaklar. Bu özel okul pazarlama stratejisi, kayıtlarınızın artmasına ve güvenilir bir iletişimci olarak itibarınızı güçlendirmesine yardımcı olacaktır.

Kayıt  edilen öğrencilere özel avantajlar ve hizmetler sunun

Kolej veya üniversitenizdeki yeni gelen sınıfı (genellikle lise mezunları) heyecanlandırmanın en önemli yollarından biri, kararlarını özel avantajlar, mesajlar ve erişimle kutlamaktır. Bazı özellikle yaratıcı kolejler, hatta yeni öğrenci web siteleri veya portalları geliştirir ve yeni gelen sınıfa benzersiz bir deneyim sunar.

Başvuru ve kabul arasındaki süreyi özel hissettirdiğinizde, öğrencilerin katılmaktan duydukları heyecan seviyesini artırırsınız. Eğer bazıları kararsız ise, unutulmaz bir deneyim dengeleri değiştirebilir ve onları önemli ve değerli olduklarına ikna edebilir.

SONUÇ

Ailelerin, özel sektöre ait okulları tercih etmelerinin nedenlerinin araştırıldığı bu çalışmada, ulaşılan sonuçlar aşağıda görülmektedir. 

Araştırma, Hesapçıoğlu ve Nohutçu (1999) tarafından geliştirilen “Ailelerin Özel Okullarda Aradıkları Özellikler” ölçeğinden yararlanılarak 14 etmen altında incelenmiştir. Ailelerin sorulara verdiği yanıtlara göre bu etmenlerin sıralaması aşağıdaki gibidir:  

1) Yabancı dil öğretimi (ortalama 5.00) 

2) Öğrencilere yönelik ilgi-koruma ve disiplin uygulamaları (ortalama 4.88) 

3) Öğrencilerle iletişim (ortalama 4.88) 

4) Eğitim-öğretim kadrosunun nitelikleri (ortalama 4.75) 

5) Sosyal, kültürel ve sporsal etkinlikler (ortalama 4.63) 

6) Öğrenci kişilik hizmetleri (ortalama 4.50) 

7) Parasal koşullar (ortalama 4.50)  

8) Servis ve yemek hizmetleri (ortalama 4.38)  

9) Ailelerle iletişim (ortalama 4.38)  

10) Öğretim süreci (ortalama 4.25)  

11) Okulun fiziksel koşulları ve konumu (ortalama 4.13)  

12) Teknolojik olanaklar (ortalama 4.13)  

13) Okulun imajı (ortalama 4.13)  

14) Öğrenci kabulü (ortalama 3.25)  

Özel sektöre ait okulların eğitim-öğretim yaklaşımlarını belirlemelerinde, reklam stratejilerini oluşturmalarında ve aileleri çok yönlü değerlendirmelerinde özel okullara yararlı bir referanstır.